Perşembe, Ocak 06, 2011

...
üzme kendini bu kadar
sana umudu öğretmeyenlerin suçu mu var
bak yeryüzü ne kadar geniş
ne kadar dar

Zekai ÖZGER

Çarşamba, Ocak 05, 2011

hayat bize..

Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz, acısını acımız yaptık çünkü.

Dünyanın öbür ucunda, hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk... Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili... Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Yaşamak ne güzeldir be sevgili... Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek... Ve o vazgeçilmez sancılarını duyarak hayatın”

yılmaz güney





ne kadar zarif ve kırılgan. dokunmaya kıyılmayan biblolar gibi. kurşun asker elbette balerine aşık olacaktı.

Salı, Ocak 04, 2011

BU SENİN ESKİ ZAMAN GÖZLERİN YALNIZ GİBİ AĞAÇLAR GİBİ.

Kitap Deposu


Kütüphaneleri sevmem aslında. Bana ait olmayan kitaplarla dolu raflarla bakarken kıskançlık krizine girer, sıkılırım. Ama kendime ait bir kütüphanem olması, öyle beş altı raflık değil, güzel olurdu. Yazarına, kitabın türüne, yayınevine, basım tarihine, kapak rengine göre değiştirir dururdum. Koklardım, evet kitapları koklayan bir insanım ben.
Şimdilik sadece biriktiriyorum. Büyük bir kitap deposu haline gelene dek de biriktireceğim. Sadece kitap değil, mektup, fotoğraf, biblo..

Kedi almayacağım ama. Sevmiyorum onları.